Kızılaykart Programlarının yararlanıcılarından biri olan Bassam Wais ve ailesiyle tanışmak üzere Bursa’ya gittik…
Savaş sebebiyle ülkesini terk ederek 5.5 yıl önce Suriye’den Türkiye’ye gelen Bassam Wais ve ailesi Bursa’ya yerleşiyor. Ülkesini göçe zorlanan birçok Suriyeli aile gibi Wais ailesinin de nüfusu kalabalık. Ailede 5 çocuk var: Ahmet, Münir, Selsebil, Muhammed Nur ve Ömer.
Bursa Yıldırım ilçesine göç eden aile, Kızılaykart SUY Programından faydalanmaya başlıyor. İlk dönemlerde Türkiye’ye alışmakta güçlük çeken Wais Ailesi, Sosyal Uyum Yardım Programının katkılarıyla ayakta kalmaya çalışıyor. Bir süre Kızılaykart SUY’dan yararlanan Bassam, Kızılay Bursa Toplum Merkezinde Türkçe dil kursuna katılıyor. Diğer göçmenlerle birlikte Türkçe dil eğitimine eksiksiz katılım sağlayan Bassam, Türk Kızılay Bursa Toplum Merkezinin yönlendirmesiyle bir tekstil fabrikasında sigortalı işçi olarak istihdam ediliyor. Bassam Halep’teyken tekstil fabrikası işletiyormuş, tekstil hakkındaki bilgisi ve meziyeti buradan geliyor. Suriye’de savaş öncesi dönemde Halep ülkenin tekstil merkezi konumundaymış.
Aradan geçen birkaç yıl içinde kalfalığa terfi edip, kazancını artırmış. İşinin ustası ancak basamakları ağır ağır çıkması gerektiğini söylüyor. Bassam, şu anda 200 adet makinenin sorumluluğunu üstlenmiş; 150 desibelin üzerinde gürültünün yankılandığı fabrikada makineler arasında mekik dokuyor. Bu fabrikada sigortalı olarak çalışmaya başlayan Bassam’ın Türkiye’de uluslararası/ geçici koruma altındaki en kırılgan kesimler için programlanmış SUY nakit desteği, bir başka ihtiyaç sahibine aktarılmak üzere sonlandırılıyor.
Oldukça çalışkan oldukları gözlenen Wais ailesinin en büyük erkek çocuğu olan Ömer, Bursa’da taşındıkları Yıldırım ilçesinde evlerine yakın bir kombi servisinde Arapça konuşan bir müşteriyi fark ediyor. Dükkan sahibi Arapça bilmediği için müşteri ile anlaşamıyor. Ömer durumu fark ederek kısa sürede öğrendiği temel düzeyde Türkçe bilgisi ile Arapçadan tercüme yapıyor. Dükkan sahibi Nazım Bey, bu durumdan çok memnun kalıp Ömer’i çırak olarak yanına alıyor. Dükkan sahibi Nazım Bey, Ömer’in vasıtasıyla dükkana gelen Arapça konuşan müşterilerle iletişim kurmaya başlıyor. Ömer’i çok seven Nazım Bey, aileye eşya ve erzak desteği sağlıyor.
Ömer, bir sene kombi servisinde çalıştıktan sonra otomotiv yedek parça dükkanında işe başlıyor. Ömer yaklaşık üç yıldır bu dükkanda çalışıyor. Yedek parça dükkanının sahibi, Ömer’e depo envanter sistemini emanet etmiş. Ömer bugün çok iyi derecede Türkçe konuşuyor. “Ömer’e hayalin ne?” diye sorduğumuzda yanıt babasından geliyor: “I-phone”.
Ailenin ortanca erkek çocuğu Muhammed Nur. Abisi Ömer kadar çalışkan ve çok iyi derecede Türkçe konuşuyor. Bursa’ya yerleştikten sonraki hayat mücadelesinde Muhammed Nur, ilk işine bir lokantada çırak olarak başlıyor. Haftada 80 TL yevmiye ile işe başlayan Muhammed Nur, altı ay sonra daha büyük bir lokantada işe başlıyor. Bugün aynı lokantada kalfa olarak çalışan Muhammed Nur günlük 65 TL kazanıyor. Ailenin daha küçük yaşlardaki 3 çocuğu, halen ilköğretim düzeyinde eğitimlerine devam ediyor.
Bassam Wais ve ailesi, Kızılaykart programlarında hedeflenen sosyal uyumun en güzel örneklerinden birini sergiliyor. İlk etapta SUY’dan faydalanan aile, ayakta kalmak için durmaksızın mücadele ederek hayatlarına yön vermeye çalışmış. Bugün Türkiye’de yaşamlarını devam ettirebilecek kadar kazançları ve geleceğe dönük ümitleri var…