“60’ından Sonra Yeni Yaşam”

Toplumsal değişimler, yıllar boyu emek vererek, fedakârlık ve özveriyle kurdukları düzen bir anda yıkıldığı için en çok yaşlıları etkiler. Bedensel kısıtlamaların da başladığı dönemde “Evini terk etme” düşüncesi de en çok onları yıpratır. 68 yaşındaki Ahmed el Farhoud ve 64 yaşındaki eşi Hansa Hanım, bütün bu fiziksel ve psikolojik zorlukları aşarak Türkiye’de başlattıkları yeni yaşamı anlatırken “Tam emekli olmuş, rahata erdik derken evimiz işgal edildi. Türkiye’de olmak güvenli ama en büyük arzumuz, Suriye’ye geri dönmek” diyor.

70’lerine merdiven dayamış El Farhoud çifti, Avrupa Birliği tarafından finanse edilen, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile birlikte yürüttüğümüz “Tamamlayıcı Sosyal Uyum Yardımı (T-SUY)” Projesi’nin yararlanıcılarından. Aile, Ahmed Bey’in Suriye İletişim Bakanlığı’ndan emekli olmasıyla “İkinci Baharlarını” yaşamaya hazırlanırken, evlerinin işgal edilmesiyle bir anda adeta “Kendi ülkelerinde göçmen” durumuna düşmüşler. 1.5 yıldan bu yana Ankara Keçiören’deki kiralık evlerinde, kendi deyişleriyle “huzur ve güvenle” otursalar da internet üzerinden ya da bölge fotoğraflarından sık sık, artık çatısız bir harabeye dönmüş eski yuvalarının fotoğrafına bakıyorlar.


Ahmed Bey; “Suriye’de maddi durumumuz gayet iyiydi. İdlib’de 3 apartman dairemiz, arabamız, şehirden uzakta arsalarımız vardı. Memuriyetten emekliliğimi de almıştım. Şimdi evlerimizin molozları gözüküyor fotoğraflarda, arsalarımız ise işgal edilmiş” diyor. Hansa Hanım’sa, gözleri dolarak “Yine de şükrediyoruz. 2012 ve 2020 yılları arasında, 8 yıl boyunca nispeten güvenli şehirler ve köyler arasında mekik dokuduk, akrabaların evlerinde yaşadık. ‘Her an kaçmamız gerekebilir’ diye ev içinde bile hep sokak kıyafetleriyle oturduk” diye anlatıyor o günleri.

Ahmed Bey, Hansa Hanım’ın kalp hastalığının iyice artması ve yaşları gereği “Artık kaçamayacak kadar yoruldukları” için Türkiye’ye gitme kararı aldıklarını söylüyor. Ankara’yı, tedavi için tercih ettiklerini anlatan Ahmed Bey, “KIZILAYKART üzerinden bize gönderilen bu yardımı, Türkiye’de komşularımızdan duyduk. Başvurumuz hemen kabul edilince bu sayede tedavimize de başlamış olduk” diyor.


Hansa Hanım’ın ise en büyük özlemi, Suriye’de kalan kızları ve Fas’ta yaşayan oğulları. Gözleri dolarak, sadece görüntülü aramalarla evlatlarıyla hasret gidermenin kendisine yetmediğini, çocuklarına sarılmayı, kokularını içine çekmeyi çok özlediğini anlatan Hansa Hanım, “Yıllar oldu tüm aile bir araya gelemeyeli. Evlatlarımızın da geçindirmek zorunda oldukları aileleri var. Aklımız, kalbimiz hep onlarla” diyerek anlatıyor hislerini.

Sıla özlemi dışında, Kızılaykart Platformu üzerinden yürütülmekte olan T-SUY Projesi’nin desteği ile “60 yaşından sonra yeniden huzurlu bir hayata başladıklarını” anlatan çift, “Türkiye’de güvendeyiz. Ama en büyük dileğimiz Suriye’ye geri dönmek” diyor.

Bize Ulaşın


KIZILAYKART

Platformu

Mesajınız gönderildi, teşekkür ederiz.