Dünyanın neresinde, hangi koşullarda olursa olsun her annenin en büyük arzusudur evlatlarının mutluluğu.
Avrupa Birliği tarafından finanse edilen, Türk Kızılay işbirliği ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından yürütülen Tamamlayıcı Sosyal Uyum Yardımı (T-SUY) Projesi, en kırılgan durumda olan yabancı uyruklu annelere de destek oluyor.
Kahramanmaraş’ta kiraladığı evinde, 5, 3 ve 1 yaşlarındaki 3 çocuğunu tek başına büyüten Resmiye Hanım, T-SUY sayesinde çocuklarının tüm temel ihtiyaçlarını karşılayabildiğini anlatıyor.
“Çocuklarım Suriye’de büyüsün istedim, ama…”
Suriye’den Türkiye’ye uzanan hayat yolculuğunu çocuklarıyla birlikte anlatan 25 yaşındaki Resmiye Hanım, “Doğup büyüdüğüm İdlib’in Cebel Zaviye İlçesinde çatışmalar, 2011 yılının sonunda başlamıştı. Yeni evliydim, ‘Savaş bitsin, çocuklarımı vatanımda büyüteyim’ istedim. Ama 2017 yılında, çevremizdeki her şey gibi evimiz de tahrip edildiğinden, artık direncime güç bulabileceğim bir dayanak kalmamıştı. Evlatlarım için Türkiye’ye sığınmamız şarttı” diyor.
“Köyüm dışında gördüğümüz ilk yer Türkiye oldu”
Yola çıktıklarında Resmiye Hanım 19, eşi 23, büyük kızları 2, küçük kızları ise sadece birkaç haftalık bebekmiş. “Arabamız ya da paramız yoktu. Hatay sınırına, yürüyerek geldik” diyen Resmiye Hanım, anlatmaya devam ederken adeta o günlere geri dönüyor:
“Anne olsam bile, şimdi daha iyi anlıyorum ki, o zamanlar ben de bir çocuktum. Ne eşim ne de ben, çok küçükken götürüldüğümüz birkaç gezi dışında, hiç köy dışına çıkmamış, şehir hayatını tecrübe etmemiştik. O nedenle Türkiye bizim için çok büyük, farklı bir dünyaydı. Köyüm dışında gördüğüm ilk yer Türkiye’ydi.”
“Türk halkı sayesinde her şey daha kolay oldu”
“Sınırı geçip de Hatay’a ulaştığımızda, Arapça bilen Antakyalılar hemen yardımımıza koştu. Daha ilk günden, bize ellerinden gelen her desteği sağladılar. Allah Türk milletinden razı olsun. Onlar sayesinde her şey daha kolay oldu” diyor.
“Komşularım, akrabalarım kadar yakın oldu”
Akrabaları bulunduğu için doğrudan Kahramanmaraş’a geldiklerini söyleyen Resmiye Hanım’a, burada da Türk komşuları, en az akrabaları kadar yardımsever davranmış. Komşuluk ilişkilerinin Türkiye ile Suriye’de aynı olduğunu belirten Resmiye Hanım, “Suriye’de, ‘Sen komşunla iyiysen, komşun da seninle iyidir’ derler. Bu eve yerleşirken, komşularım eşya yardımında bulundu. Bana tüm komşularım kucak açtı, ben de onlara kalbimi açtım” diye anlatıyor duygularını.
“KIZILAYKART başvurusu ile hayatımız değişti”
“Çocuklarımı doyuracak, onların ihtiyaçlarını karşılayacak şartları nasıl sağlayacağım?” diye düşünürken, bir Türk komşusu KIZILAYKART’a başvurmasını söylemiş. Resmiye Hanım, tüm endişelerinin silindiği anı şöyle anlatıyor:
“T-SUY sayesinde kimseye muhtaç değiliz”
“Başvurumun hemen ardından, SMS ile ‘T-SUY Projesi’ne kabul edildiğim’ bilgisi geldi. Mutluluğumun tarifi olamaz. Kimseye muhtaç değiliz. Kiramı ödüyor, çocuklarımın temel ihtiyaçlarını karşılayabiliyorum. Zaten şu anda tek ihtiyacımız da bu. Bu yardım için her gün dua ediyorum.”
“Evlatlarım korku duymadan büyüsün, yeter”
Çocuklarının, kendisini hayata bağlayan güç olarak tanımlayan Resmiye Hanım, “Benim hayalim, savaş gören annelerin çoğu ile aynı” diyor ve umudunu şu cümlelerle ifade ediyor:
“Çoğu anne, ‘Çocuğum büyüdüğünde şu mesleğe sahip olsun’ gibi hayaller kurar. Oysa benim, çocuklarım için hayalim çok daha basit: Korkmadan, mutlu uyusunlar, korkmadan mutlu uyansınlar, barış içinde büyüsünler. Gerisi teferruat.”
